Kimdir lider?
Önceleri milyonlarca insanın önüne geçerek onları yoksulluktan, esaretten kurtarmayı başarabilen kişiler olarak tanıdık liderleri. Sonraları, askeri dünyada her komutanın lider olmadığını, savaşta komutandan ziyade liderlere ihtiyaç olduğunu konuştuk. Savaş cephelerinde askerlerinin başına geçerek onları yüreklendiren, bir avuç cesur neferle, koca bir orduyu durdurmayı başaran subayları da lider olarak tanıdık. Politik veya askeri karakterler, otoritelerini yasalardan, karizmalarından almaktadırlar. İş hayatındaki rekabet, birçokları tarafından savaş alanı alegorisi ile anılır. Nitekim iş hayatına birçok kavram askeriyeden girmiştir. Şansölye Otto von Bismarck (1815-1898), müthiş disiplinli Prusya ordusunun işleyişini, Alman işletmelerine ve sivil toplumuna uyarlamıştır. Onun gibi, büyük kurumlar ve organizasyonlar üzerine çalışan, ekonomi politik düşünürü, sosyolog Max Weber de çalışmalarında, Prusya ordusunun yapısından esinlenmiştir. İş yönetimi gurusu, "Bilimsel Yönetim"in kurucusu Frederic Taylor'ın bile Bismarck'tan esinlendiği söylenir.( ) 50 yıl öncesine kadar organizasyonlarda yöneticiler ve idareciler varken 1970'li yıllarda iş hayatında da "Lider" kavramı ortaya çıktı. Artık yöneticilerden çalışanlarını yönetmeleri değil, onlara liderlik etmeleri bekleniyordu. Batmakta olan bir şirketi düzlüğe çıkarmakla kalmayıp milyonlarca dolar kara ulaştıran da liderdi. Bu liderler ise otoritelerini şirket ortaklarından alıyorlardı. Ayrıca ellerinde zam, terfi, işten atma gibi yaptırımları vardı.
Yeni hayat düzenimizde şirketlerdeki en üst düzey yöneticiler de lider diye tanımlanıyor diye tam kendimizi alıştırmışken, şirketlerde orta, hatta alt düzeydeki yöneticilere de liderlik dersleri verilmeye başlandığını görünce kafamız iyice karıştı. Şirketlerde yöneticiler de vardı. Bunları birbirinden nasıl ayıracağız? Aralarındaki ilişki ne? Yoksa eski yöneticiler artık lider diye mi tanımlanıyor? Bir kişi hem lider hem yönetici olabilir mi? Her yönetici bir lider midir? Peki, her lider bir yönetici midir?
Liderlik tanımı
Günümüzde lider sözcüğü birçok alanda yer almaktadır. Okulda, politikada, sokakta oynayan çocuklar arasında, bir futbol takımında, kısacası insanların bir araya geldiği her yerde. Böylesine geniş kullanımı olan bir kavramın haliyle çeşitli tanımlamaları olacaktır. Unutmayalım ki liderlerde aranan özellikler; şartlara, zamana ve mekâna bağlı olarak değişiklikler göstermektedir. Hatta aynı yerde farklı zamanlarda da değişiklik gösterebilir. Çaresiz İngiltere’nin II. Dünya Savaşı’nda Almanlara karşı direnmesini sağlayarak, belki de dünyanın kaderini değiştiren W. Churchill, savaş bittikten sonra sivil hayatta aynı başarısını sürdürememiş, İngiliz halkı bir başka kişiyi liderliğe uygun görmüştü. Bir durum için geçerli olan bir lider veya liderlik tarzı, başka bir ortamda başarılı olamayabilmektedir.
Liderlik; kişileri etkileyerek onların tutum ve davranışlarını istenilen doğrultuda yönlendirmek olarak tanımlanabilir.( ) Kişilik testleri ve liderlik özellikleri üzerinde çalışan Prof. Dr. Robert Hogan, liderliği “Yüksek performanslı ekip kurabilme ve sürdürebilme” olarak tanımlamaktadır. ( ) Değişik zamanlarda yapılan çeşitli liderlik tanımlarında ortak kelimelerin; vizyon oluşturma, iletişim, güven yaratma, kendine güven, değişimi başarma, gruba bağlılık, idealizm olduğu görülmektedir.
Kimdir lider?
1970’li yıllarda art arda yaşanan iki petrol şokunun arkasından, 1947 yılından beri 3 dolar olan petrol fiyatları önce 24 dolara, sonra 32 dolara çıkarak üretim maliyetlerini çok arttırdı. Dünya ekonomilerinin büyümesi yavaşladı, durma noktasına geldi. Şirketler istediği ürünü nasılsa satarım diye üreten, kapısında mal bekleyen müşterilere alışmış şirketler, şimdi ürünlerini satmak için müşterilerinin ayağına gitmeye başladı. Üretici odaklı piyasalarda müşteriler kral haline geldi. Müşteri yeni durumda kitlesel üretimin standart ürünleri yerine, kendi ihtiyaçlarına uygun ürünler istiyordu. Piyasanın belirleyicisi haline gelince, pazarda daha bilinçli tercihler yapma şansı elde ettiler. "Kitlesel üretim"in yerini, müşteri odaklı üretim aldı. Artık firmalar her müşterilerinin isteğine göre üretim yapmak zorundaydılar. Farklı kesimlerden gelen talebin sürekli değişkenlik göstermesi, iş dünyasında köklü değişiklikler ortaya çıkardı. Birkaç yöneticinin bütün her şeyle ilgilenmesi, her şeye yön vermesi devri kapandı. Eskiden her şeyi bilen, her şeye karar veren yöneticiler yeni durumda her şeyi bilemiyor, her yere yetemiyorlardı. Bir yandan da bilgi hızla artıyor, her şey bilgiye dayanıyordu. Bilgi ise cephede, mutfakta üreten, satan, kısacası işin başındaki çalışanlardaydı. Yeni yönetim modellerinde çalışanlar da karar süreçlerine katılmaya, sorumluluk almaya başladılar. Sürekli değişen şartlar altında çalışmaları, belirsizliğin artması, yöneticilerin lider kimliğine bürünmelerini gerektirdi.
Nitekim uzun ve sürdürülebilir başarı grafiği gösteren firmaların, bu başarıyı kurucularının ya da üst düzey yöneticilerinin etkili liderliği sayesinde gösterdikleri görülmektedir. Sanayii toplumundan bilgi toplumuna geçiş sürecinde, organizasyonlardaki her bir bireyin, dış dünyaya çok daha çabuk tepki vermesi gerekmeye başladı. Artık şirketler sadece yöneticilerin değil, diğer çalışanların da şirketin hedefleri doğrultusunda inisiyatif kullanmalarını, karar almalarını ve ilişkiler kurmalarını bekliyordu. Ekip üyelerini bir amaç doğrultusunda bir araya getirecek, onları peşine takıp organizasyonun hedeflerini gerçekleştirmesini sağlayacak kişilere ihtiyaç duyuluyordu. Tıpkı bir savaş meydanında zafer kazanmak için askerlerini yetiştiren, stratejiler/taktikler geliştiren, birlik ve beraberliklerini sağlayan, gerektiğinde onları yüreklendirmek için öne atılan cesur komutanlar gibi. Ordunun komutanı olduğu gibi bu bir manganın başındaki onbaşı da olabilir. Başka bir deyişle lider şirketin CEO'su olabileceği gibi basit bir takımın başındaki kişi de olabilir. Olabilir diyorum, çünkü her yönetici ya da ekip başındaki kişi lider olamayabilir. Liderlik beceri ister. Liderlik özelliklerini herkesten beklemek doğru olmaz.
Lider ile yönetici arasındaki farklar nelerdir?
Lider ile yönetici arasında önemli fark vardır. Liderlik her şeyden önce bir vizyon, bu vizyonu gerçekleştirecek güçlü bir irade gerektirir. Yöneticiler ise genel olarak kendi yapmak istediklerini değil, organizasyonun hedeflerini gerçekleştirirler. Tepkisel düşünür ve davranırlar Lider, ekibini kendi vizyonunu gerçekleştirmek için çalışır, ekibini bu amaç doğrultusunda yönlendirir, cesaretlendirir, katılımlarını sağlar. Bunu yaparken gücünü patrondan, kanunlardan, kurallardan değil; kendinden alır. İnsanların onun amaçlarını gerçekleştirmeleri için çalışmalarını, onlarla kurduğu yapıcı ve iyi ilişkilerle, otorite kullanmadan sağlar. Güçleri bir role veya unvana bağlı değildir. İnsanların duygularına hitap ederek pozitif ve güçlü etkileşim yaratırlar. Oysa iyi bir yöneticiden, duygularını işine karıştırmaması beklenir.
Liderler vizyonlarını gerçekleştirmek için çatışmaya girmekten kaçınmazlar. İşi; problemleri çözmek için taze fikirler üretmek, çevrelerini heyecana getirmektir Yaratıcı düşünür ve davranırlar. Sezgilere dayanır ve önleyici yaklaşımlar feliştirir. Köklü bir değişiklik yapmak gerekiyorsa, çekinmeden, yeni bir vizyon oluşturur, bunu gerçekleştirmek için stratejisini belirler. Ekibiyle sürekli diyalog kurarak amacını, vizyonunu paylaşır, onları etkiler; bu stratejinin, vizyonun gerçekleşmesini sağlar. İnsanları amacına inandırır.
Yönetici ise problemleri hemen çözmeye, aksaklığa yer vermemeye çalışır. Karışıklıkları çözmek, mevcut düzeni sürdürmek için vardırlar. Onun için istikrarı korumak önemlidir. Geçmiş deneyimlerden esinlenirler. Kendi hedeflerinin değil, organizasyon hedeflerinin peşinde koşarlar. İşi, karar verme, planlama, uzlaştırma, strateji oluşturma gibi olağan adımlardır. Plan ve bütçe kullanırlar. İnsanları organize ederler. Bunları yaparken insan ilişkilerinde duygusallığa yer vermezler.
Bu önemli farklar nedeniyle her yönetici lider olamaz. Her lider de iyi bir yönetici olmayabilir. En ideali bir yöneticinin bilgi ve yeteneklerini liderlik vasfı ile birleştirebilmesidir. Güçlü şirketler Şirketler geleceklerini şansa bırakamaz. Bu nedenle 1980'li yıllardan itibaren şirketler potansiyel elemanlarını seçerek onları lider olarak yetiştirmeye çalışmaktadır. Bu kolay değildir. Liderlik , karizma gerekt,rir. Ama en azından onlara bu yönde bazı özellikler kazandırma girişimleridir bunlar.
Liderlerin başlıca özellikleri
Etkili liderlikte güç önemlidir. Yukarda da dediğimiz gibi, gücünü makamından, kurallardan almaz, insanların duygularına hitap ederek pozitif ve güçlü etkileşim yaratırlar. Güç sadece çalışanları etkilemek için değil, aynı zamanda üst yönetimi ve organizasyon dışındaki kişileri de etkilemek için gereklidir. Yöneticilerin kişiliği çalışanların memnuniyetini doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle sağlam bir kişilik çok önemlidir. Hogan “İyi bir liderlik, kişiliğin bir fonksiyonudur. Kötü bir liderlik de” demekle liderlik ile kişilik arasında çok önemli bir bağ olduğunu vurgulamaktadır.
ABD’de Cambria consulting tarafından yapılan bir araştırmada, iş hayatı liderlerinden beklenen 52 değişik özellik arasından en önemli 10 yetkinlik, şu şekilde belirlenmiştir. ( )
1. Sonuç odaklılık % 83
2. Çalışanların gelişimi % 71
3. Vizyon sahibi olma % 64
4. Ekip ruhlu yaratmak % 62
5. Esneklik % 58
6. Dürüstlük % 58
7. Öğrenmeye açıklık % 54
8. Stratejik düşünme % 54
9. Vizyon geliştirme % 53
10. Uygun ortamı yaratma % 51
Prof. Dr. Robert Hogan ise lider özelliklerini kişiye özgü ve kişiler arası özellikler olmak üzere ikiye ayırıyor.(2)
Kişiye özgü özellikler (Intrapersonal skills) : Güçlü irade, duygusal zekâ, girişkenlik, öğrenmeye açıklık.
Kişilerarası özellikler (Interpersonal skills) : Sosyal beceriler, ekip çalışması, çatışma yönetimi, ikna etme, delegasyon, ilham kazandırma (inspiring)
Liderlerde olmaması lazım gereken özellikleri de şu şekilde özetleyebiliriz. (2)
Heyecanlı : Her an patlamaya hazırdır, kafası karışıktır, karar alamaz.
Dikkatli : Risk almayı sevmez. Karar vermekten kaçınırlar
Şüpheci : Kimseye güvenmez. Kincidir.
İhtiyatlı : İletişimleri net değildir.
Aciliyet duygusundan yoksun : Acele etmez: Pasiftir. Agresive insanları sevmez
Kibir : Arrogant bir yapısı vardır. Kimseyi beğenmez. Kimseye önem vermez.
Çatışmadan kaçınma : Bir şeye bağlı kalamaz. Takım ruhunu bozar,
Hayalperest : Gerçeklerle yüzleşmez, sorun yaratılmasından hoşlanmaz,
Kötü yöneticiler teknik becerileri ve iş bilgilerindeki başarıya bağlı olarak yönetici olmuşlardır, liderlik özelliklerine sahip oldukları için değil. Bu bakımdan genellikle onların ekibinde mutsuzluk ve başarısızlık olacaktır.